Mehmet Yesevi Özgün
  • Anasayfa
  • Hakkımda
    • Twitter
    • İletişim
  • Yazılar
    • Genel
    • Hikayeler
    • Kişisel
    • Minimalizm
    • Psikoloji
    • Etkinlik
    • Tavsiye
    • Üretkenlik
    • Videolar
    • Yaratıcılık
  • Seminer Ve Eğitim
  • Etkinlikler
  • Podcast
  • Videolar
Kategoriler
  • Genel (3)
  • Hikayeler (1)
  • Kişisel (2)
  • Psikoloji (1)
Mehmet Yesevi Özgün
  • Anasayfa
  • Hakkımda
    • Twitter
    • İletişim
  • Yazılar
    • Genel
    • Hikayeler
    • Kişisel
    • Minimalizm
    • Psikoloji
    • Etkinlik
    • Tavsiye
    • Üretkenlik
    • Videolar
    • Yaratıcılık
  • Seminer Ve Eğitim
  • Etkinlikler
  • Podcast
  • Videolar
0
0
  • Psikoloji

Kitty Genovese & Bystander Etkisi

  • Mehmet Yesevi Özgün
  • 14 Eylül 2023
Total
0
Shares
0
0
0

Tarih 13 Mart 1964’ü gösterirken Amerika Birleşik Devletleri’nde Queens’in Kew Gardens Mahallesinde psikoloji literatürüne konu olacak cinsten bir cinayet işlenir. Daha sonraları konuyla ilişkili olarak psikoloji literatüründe Bystender Effect olarak yer edinen vahim olay dilimize seyirci etkisi olarak geçmiştir.

Kitty Genovese (Catherine Genovese) 28 yaşında genç bir kadın, barmenlik yaptığı iş yerinden sabaha yakın bir saatte ayrılıp arabasını evinin biraz uzağına park ettikten sonra evinin hemen önündeki karanlık sokakta ilerlerken birisi tarafından takip edildiğini fark eder. Bu durumun kendisi için iyi oladığını sezerek adımlarını sıklaştırır fakat kendisini takip eden kişi de hızlanarak kendisine yaklaşır. Kitty tam evine girmek üzereyken daha sonrasında kimliği Winston Moseley olarak belirlenen şahıs kendisine bıçakla saldırır ve daha sonrasında da kaçar. Hemen sonrasında saldırgan olay yerini terk eder ve Kitty acılar içerisinde çığlıklar atarak çevredekilerden yardım ister. Fakat kendisine bu esnada kimse yardım etmez. Kısa süre sonra saldırgan geri gelir ve Kitty’i defalarca bıçaklayarak ölmesine sebep olur. Eşyalarını çalar ve olay yerini tekrardan terk eder.

Tüm bunlar, Kitty’nin feryatları, saldırganın geri gelmesi, kitty’e tekrar saldırması ve eşyalarını çalıp uzaklaşması toplamda yarım saat sürer. Bu esnada, New York Times Gazetesinin haberine göre tüm bu olayları çevre evlerden toplamda 37 kişi görür ve birebir şahit olur. İşte tam da bu kısımdan sonrası haberi okuyan pek çok kişi tarafından; ”ne yani, sokakta saldırıya uğrasam kimse bana yardım etmeyecek mi?” sorusunun sorulmasına sebep olur ve tabiri caizse müthiş bir infial yaratır. Olayların bu denli gündemde olması ve olayın psikoloji ile yakından ilişkili olması psikologları harekete geçirir ve psikologlar, çevrede pek çok yardım etme imkanı olan kişi olmasına rağmen neden kimsenin Kitty’e yardım etmediğini araştırmaya koyulurlar.

”Cinayeti gören 37 kişi polisi aramadı.” The New York Times

Bibb Latane ve Jhon Darley isimli iki psikolog bu olayın bu kadar çok konuşulmasına neden olan durumu, yani niçin hiç kimsenin Kitty’e yardımcı olmadığını araştırmak için bir deney tasarlarlar.

Deneyde öğrencileri denek olarak kullanırlar ve öğrencilere bir tür görüşme yapacaklarına dair bilgi verirler. Öğrenciler, kulaklıklarla iletişim kurabilecekleri şekilde önce bireysel olarak, ardından iki kişilik, üç kişilik ve en son olarak beş kişilik gruplar halinde odalara yerleştirilirler. İçlerinden birisinin yerine bir ses kaydı oynatılır. Ses kaydında, bir kişi sara krizi geçiriyormuş gibi bir ses duyulur. Ses kaydındaki kişi, sara krizi geçirdiğini, zor durumda olduğunu ve yardıma ihtiyacı olduğunu ifade eder. Bu aşamanın ardından deneyin en önemli kısmı gelir, çünkü öğrenciler, duydukları sesin kaynağının bir ses kaydı olduğundan habersizdirler ve deney, kaç kişinin yardıma gideceği ve ne kadar sürede gideceğini ölçmeyi amaçlamaktadır.

Sonuçlar o dönem için oldukça şaşırtıcıdır. Denekler, kriz geçirdiğini düşündükleri kişiyle yalnız başlarına olduklarında yardım etme oranı %85 olarak gözlemlenmiştir. Bu, psikologlara göre beklenen bir sonuç olarak kabul edilir ve olumlu bir bulgudur. Ancak grup içindeki kişi sayısı artırıldığında, yardıma koşanların oranı düşmüştür. Üç kişilik gruplarda bu oran %64’e, beş kişilik gruplarda ise %31’e düşmüştür. Bu noktada, psikologların incelediği diğer bağımlı değişken olan yardım etme süresinde de değişiklikler gözlenmiştir. Grup içinde sadece denek ve ses kaydı bulunduğunda, deneklerin kriz geçirdiğini düşündükleri kişiye yardım etme süresi ortalama 50 saniyedir. Ancak gruplar beş kişilik olduğunda, kriz geçirdiği düşünülen kişiye yardım etme süresi ortalama 3 dakikaya uzamıştır.

Latane ve Darley elde edilen sonuçları yorumlarken yardıma ihtiyacı olan kişi deneklerin kendisi olsaydı sonuç ne olurdu sorusunu sorarlar. Yani deneyde yine denekler olacak, maruz kalınan bir durum olacak ve denekler bu durumdan direkt etkilenecektir. Bunları göz önünde bulundurarak araştırmacılar yeni bir deney deseni ortaya koyarlar. Bu deney özellikle sosyal psikoloji ile yakınen ilgilenen pek çok kişinin bildiği Dumanlı Oda Deneyidir. Deneyde denek olan öğrencilerden bir odada bir anket doldurmaları istenir. Bir odada denek olan öğrenciler yalnız başlarına anketi dolduruken diğer odada deneklerin haricinde başka öğrenciler de bulunur. Fakat onlar figürandır ve asıl test edilen kişi odaya girdiğinde deney esnasında olduğunu bilmeyen öğrencidir. Bir süre geçtikten sonra odanın bir kısmından içeriye duman verilir. Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra duman yoğunlaşır ve yangın alarmı da çalmaya başlar. araştırmacıların ölçümlemek istediği de tam bu sırada odada tek başına olan denekler ve kalabalık grupta olan deneklerin tepki verme veya odayı terk etme süreleridir.

Latane ve Darley elde edilen sonuçlarının hipotezlerini doğruladığını, yani deneklerin %75’inin yalnız oldukları zaman içeriye duman verildikten hemen sonra odayı hızlı bir şekilde terk ettiklerini kalabalık bir grupta iken ise deneklerin yalnızca %10’unun odayı terk ettiğini gözlemlerler. Bu kısımda tekrardan hatırlatmakta yarar var ki denekler kalabalık grup halinde iken hayatlarının tehlikede olduğunun bilincinde olduğunu bilmelerine rağmen bu kadar düşük oranda tepki vermişlerdir.

Tüm bu deneylerden elde edilen sonuçlar, aslında Kitty Genovese olayında neden kimsenin Kitty’e yardım etmediğini açıklayacak bir sebep sunuyor bizlere. Daha sonrasında Psikoloji lietarüne sorumluluğun dağılması ve seyirci kalma etkisi olarak geçeçek iki kavram Kitty’nin ölümünün temel açıklamasıydı aslında. Sorumluluğun dağılması kavramı özellikle kamusal alanlarda bir kimsenin bir olaydan etkilendiğine şahit olduğumuz durumlarda gerçekleşir. Örnek olarak sokakta bir kişinin fenalaşarak bayıldığını düşünebiliriz. Bu durumda direkt, ”ben kesinlikle hemen yardım ederdim” diyenlerimiz olacaktır. Fakat deneysel araştırmalarda da gördüğümüz üzere eğer duruma şahit olan tek kişi biz değilsek yardıma koşma süremiz tek başına olduğumuza oranla uzuyor. Bir diğer taraftan seyirci kalma etkisi de aslında sosyal psikolojinin bir başka konusu olan uyma davranışı ile açıklanabilir. Yani dumanlı oda deneyinde gördüğümüz üzere denekler yalnız olmadıkları zaman, gruptan sivrilen olmamak maksadıyla, gruba ve grubun davranışlarına uyma-bağlı kalma düşüncesiyle odayı terk etmiyor. hayati tehlikeleri olan bir durumda bile gruba olan bağlılığını koruyan deneklerin kendi yaşamlarına bir müdahale olmadığı durumda da oldukça az tepki vermeleri oldukça öngörülebilirdir elbette.

Fakat pek çok deneyde olduğu gibi bu deneyin de deneysel bir desen olması sebebiyle bazı kusurları mevcuttur. Bilindiği üzere kontrol, deneysel desenlerin en pozitif yanlarından biridir. Fakat özelliklle sözünü ettiğimiz bu iki deneyde deneklerin vermiş olduğu tepkilerin günlük yaşamda vermiş oldukları tepkilerden bazı noktalarda farklı olduğunu öngörebiliriz. Buna örnek olarak yine Amerika tarihinde önemli bir yeri olan Rosa Park verilebilir. Bu konuyu da farklı bir yazıda ele alacağız. Fakat şimdi Kitty’nin yaşadığı olayda yalnızca çevreden bir kişinin Kitty’e yardım etmek mahiyeti ile yanına gittiğini düşünün. Sadece bir kişinin bile tepki vermiş olması etraftaki diğer insanları da etkileyebilir ve Kitty’nin yaşamına devam etmesi için yeterli olabilirdi değil mi?

Kitty’nin yaşadığı trajik olay, sadece bir kişinin dahi toplum içinde ne kadar büyük bir fark yaratabileceğini vurgular. Tek bir kişinin cesareti ve insanlığına duyduğu sorumluluk duygusu, etrafındaki diğer insanları etkileyebilir, onları harekete geçirebilir ve bu nedenle Kitty gibi birinin yaşamını kurtarabilir.

Bu olay, insanların tepkilerini, empati yeteneklerini ve toplumsal sorumluluklarını gözden geçirmemiz gereken son derece önemli bir fırsat sunar Gelecekte benzer türden olaylar karşısında daha hızlı ve daha etkili bir şekilde tepki verme yeteneğimizi geliştirmek için bu tür deneylerden çıkardığımız dersler oldukça değerlidir.

Rosa Parks konulu yazıda görüşmek üzere!

Total
0
Shares
Share 0
Tweet 0
Pin it 0
Mehmet Yesevi Özgün

Previous Article
  • Genel

Akışkanlık ve Kontrol Üzerine

  • Mehmet Yesevi Özgün
  • 28 Ağustos 2023
Yazıyı Oku
Next Article
  • Genel

Tebessüm ile ilgili bir öneriniz var mı?

  • Mehmet Yesevi Özgün
  • 29 Eylül 2023
Yazıyı Oku
Şunlar da hoşunuza gidebilir

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mehmet Yesevi Özgün
Copyright © 2023 designed by @batuhanardakoc -  Bu sitede yer alan yazılar ve videolar bilgilendirme ve farkındalık kazandırma amaçlıdır. Bu bilgiler hiçbir şekilde tanı ve tedavi amaçlı kullanılamaz.

Aramak İstediğiniz Kelimeyi Yazınız ve Arayınız.